"Hafıza her zaman için senin etrafında bir kalıp örmektedir. Ve bir kez onun senin etrafında bir kalıp örmesine izin verirsen bir daha asla özgür olamayacaksın. Her zaman bir kalıp içerisinde olacaksın. Bu kalıp bilincin boşluğunun etrafındaki duvarları oluşturur. Sen geleceğe bir adım atmadan evvel hafıza pek çoğunu atmış durumdadır. Yol açık bir yol değildir; o bir hapishaneye dönüşmüştür. Hafıza her zaman onu daraltıyor. Ancak biz onun tarafından kandırılırız çünkü biz hafızanın geleceği daha iyi yaşamamız için bize yardım ettiğini düşünürüz. O yardım etmiyor. O sadece senin geleceğinin geçmişinle aynı olmasına yardım ediyor.
Hafıza tanımamış olduğu hiçbir şeyi yansıtamaz. O sadece bilindik olanı yansıtır: Onu yansıtacaktır. Tuzağa düşme. Zihnin tek bir an dahi gelecek için yansıtma yapmasına izin verme. Elbette bu ölü alışkanlığın dışına çıkmak zaman alacaktır. Onun farkında olmak meditasyondur. Ve sen bir kez farkında, bütünüyle farkında, yoğun bir şekilde farkında, uyaık olduğunda, hafıza senin için geleceği örmeyecektir; o sadece sen rüya görürken örecektir.
Rüya görmek hafızanın çalışması için temel koşuldur. Bu yüzden uykuda o gerçek gibi gözüken -gerçeklikten daha gerçek gözüken- rüyalar yaratır. Rahat koltuğunda öylesine otururken; gündüz düşleri olur, hayaller olur. Sadece birazcık uykulu ol ve hafıza örmeye başlar, yansıtmaya başlar. Uyanık, bilinçli ol ve hafızanın gelecek için çalışması durur. İçerde ve dışarda uyanıklık, daha çok uyanıklık meditasyonun başlangıcıdır.
Bu uyanıklık pek çok şekilde yaratılabilir. Sana uyanık ol diyerek senin uyanık hale gelmeyeceğini biliyorum. Bunu rüya hali içerisinde duyacaksın ve hafıza şöyle yansıtacak: "Evet, yarın uyanık olacağım." Ve hafıza bunun üzerinde çalışacak ve onu bir projeye dönüştürecek. Şayet sen "Uyanık ol" diye duyacak olursan onu bir proje yapacaksın. "Evet, bir ara uyanık olacağım" diyeceksin. Ve şayet ben uyanıklığı mutluluk izler dersem, şayet saadetin uyanıklık aracılığıyla sana ulaşması kaçınılmazdır dersem sen daha da rüyalara dalacaksın. Ve hafıza olayları yansıtacaktır.
Sadece sana uyanık ol demek seni meditasyon haline sokmayacaktır; bu hiçbir fark yaratmayacaktır. Bu yüzden ben araçlar yaratıyorum, uyanık olmak dışında bir şey yapamayacağın durumlar; içerisinde rüyalara dalmanın mümkün olmadığı durumlar yaratıyorum.
Sana bir şey söyleyeceğim. Etrafında çok karbondioksit varsa rüyalara dalmak daha çok mümkündür; daha uykulu olacaksın. Bu yüzden sen gündüz gece olduğu kadar rüyalara dalamazsın. Geceleyin havada daha çok karbondioksit ve daha az oksijen vardır. Dolayısıyla tersi mümkün olursa, sendeki ve etrafındaki oksijen daha çoksa ve karbondioksit dışarı atılırsa rüyalara dalamazsın. Bu yüzden ben kuvvetli nefes alıp verme konusunda ısrarcıyım. Bu, sendeki kimyasal atmosferi değiştirmek için bir araçtan başka bir şey değildir. Orada daha, çok daha fazla oksijen olmalıdır. Oksijen ne kadar çoksa, rüyanın o kadar az kurbanı olursun. Ve senin anıların rüya aracı olmaksızın iş göremez."
OSHO
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder