Mudra bir duruş, ellerin mistik tutuşu, bir mühür ya da bir sembol olarak tanımlanmaktadır. Bununla birlikte mudra olarak tanımlanan bedensel duruşlar, nefes teknikleri ve göz pozisyonları vardır. Bu sembolik göz pozisyonları, parmak ve beden duruşları belirli şuur halleri ya da şuursal olguları imgesel olarak tasvir etmeye olanak sağlamaktadır. Yani mudralar zihnimizin ya da ruhumuzun belli alanlarına hitap etmekte ve buna uygun tesirler oluşturmaktadırlar.
Fakat aynı zamanda bedensel alanda da etkindirler. Demek ki bükme, çaprazlama, uzatma ya da bir parmak ile bir diğerine dokunma yoluyla bedenimizi ve zihnimizi etkin bir şekilde uyarabilir ona tesir edebiliriz. Muhteşem değil mi?
Bir mudranın özünü eksiksiz olarak kavrayabilmek pek inandırıcı değildir. Gizemli olan daima tanrısal olana değmektir. Böylece her bir mudra bizleri kozmik şuura bağlayan özel bir bağ oluşturmaktadır.Yoga’nın en tanınmış el mudrası olan Chin-Mudra (yukarıdaki duruş) sembolü altında özellikle bu mana gizlidir. Başparmak kozmik (tanrısal) olanın sembolüdür ve işaret parmağı bireyselliğin (insanın) şuurunu temsil eder. Yoga’nın en son ya da duruma göre ilk hedefi insanın kozmik şuur ile bir birlik oluşturmasıdır. Bu duruşla insan kavuşma ve özlemini ifade eder.
MUDRALARIN KAYNAĞI
Mudraların Kaynağı bir muammadır. Mudralar çoğu kişinin sandığı gibi sadece Asya’da değil, Dünya’nın her yerinde bulunmaktadır. Kadim atalarımız ayinlerinde düşündüklerini, söylediklerini vurgulamak ve onaylamak istediklerinde bazı tavırlar uyguluyorlardı. Bu tavırların çoğu dinlerin ortaya çıkmasıyla yasaklandı. Bunun yanı sıra Hindistan’da mudralar dinsel uygulamalarının değişmez bir parçasıdır. Mudralar hindu tanrılarının tasvirlerinde büyük bir öneme sahiptirler. Onlar çeşitli tanrılarının beden duruşlarının ve sıfatlarının yanında, bu tanrılarının tamamlayıcı özelliklerini de tasvir etmektedirler.Yakaran, kendi ilahının mistik el duruşundan, onun özel kudretini, yetisini ve karakterinin gücünü görüyor.
Hint dansının Mudraları da aynı şekilde ve ölçüde tanınmaktadır. Bunda sözler olmaksızın el, göz ve beden hareketleriyle dramalar oynanmakta ya da dans şeklinde sunulmaktadır. Mudra uzmanı Ingrid Ramm-Bonwitt bunu olağanüstü güzel sözlerle tasvir etmektedir “Eller, büyük bir öneme sahip olan sembollerin taşıyıcılarıdır ve Doğu’da bunlar evrensel olarak kabul edilmektedir. Hint danscısı elleriyle tüm evrenin yaşamını ifade eder. Zengin bir sembolizme sahip bulunan dansın tavır dili çok sayıda yoruma imkan vermesi dolayısıyla, akıl için, sözün mümkün kılabildiğinden çok daha büyük bir öneme sahiptir. Mudraların spiritüel manası, kamil ifadesini Hint sanatında bulmaktadır. Hindu ve Budist sanatında tasvir edilen ilahların tavırları, onların işlevlerini sembolize etmekte ya da belli mitolojik gerçekleri çağrıştırmaktadır.”
Tarihler boyunca çeşitli kadim öğretilerde mudralar bulunmaktaydı ama mudraların kaynağı zamanların muammalığında hep kayıplara karışmaktadır. Defalarca olan yine vuku bulur ve kavranamaz olan gizemli olanla buluşur.
MUDRALAR NASIL UYGULANIR?
Mudra çizimleri ve örneklerini tanımlamaları, olumlamaları ve şifa yönleri ile paylaşmaya devam edeceğiz. Bu arada mudraların esrarlı, şifahi ve etkili uygulamalarını bilmek onlara erişmenin anahtarı olacaktır.
Elinize şekil verin ve parmaklarınızı her bir çizimde tasvir edildiği üzere tutun. Eller gevşemiş olmalı ve parmaklara çok hafif ve nazik bir baskı uygulanmalıdır. Buna rağmen bazı mudralarda bunun hiçte kolay olmadığını fark edebilirsiniz, Parmaklar engelleyici ve hareketsizdir, eller kayar ya da çabuk yorulabilir. Ellerin hareketliliği tüm bedenin hareketliliği üzerinde doğrudan bir etkisi vardır. Bedenin belli bir kısmında gerginsek, bu gerginlik ellerin belli noktalarında karşılığını bulmakta ve kendini buraya yansıtmaktadır. Hatta bir insanın yaşı dahi parmaklardan okunabilmektedir. Mudraların tasvir edildiği şekilde iki el ile uygulamak bazı kişiler için mümkün olmayabilir. Bu durumda, şayet düz tutulması gereken parmaklar kendiliğinden bükülüyorsa, bunları baldırlarınızın üstünde tutun ya da başka dayanak noktaları ile destekleyin. Zamanla çalışmalarınızda ilerlediğinizde parmaklardaki ya da ellerdeki gerginlik çözülecek ve dolayısıyla bunun karşılığı olan bedendeki bölge de rahatlayacaktır. Daha hareketli ve güçlü olduğunuz zaman ise, her durumda parmaklarınıza iyi davranın ve onları sevgiyle koruyun. Bir mudra, her ne için uygulanıyor olursa olsun, sadece şifa verici değildir, aynı zamanda kutsal bir tavır olmalıdır. Mudralar otururken, yatarken, ayaktayken ya da yürürken uygulanabilir. Sadece beden duruşunuzun simetrik ve merkezle bir dengede bulunmasına ve olabildiğince gevşemiş, rahat olmanıza dikkat edin. Uygulama esnasında bir sandalyede oturuyorsanız, sırtınız dik olmalı ve ayaklarınız yerle temas etmeli. Eğer yatıyorsanız, doğal olarak sırtüstü yatmak en uygunudur. Uygulama esnasında yürüyorsanız; bu durumda sakin ritmik uygun adımlar atmalısınız. Ayaktaysanız, bacaklarınız kalça genişliğinde birbirinden ayrı, dizler rahat ve ayak uçları karşıya bakıyor olmalıdır. Önemli olan rahat ve gevşemiş olmanızdır. Çünkü her gerginlik veya kasılma içsel enerjinizin akışını engeller oysa ki mudralarla yapmaya çalıştığınız yeni bir şeylerin akışını sağlamaktır.
Mudraları elinizden geldiğince iyi uygulayın ve bilin ki etkisi muhakkak görülecektir. Parmakları açık duruşta tutmak başlangıçta size çok enerjiye mal olabilir. Parmaklarınız yorgunluk gösterdiğinde serbest bırakın. Zamanla eliniz güçlenecek daha hareketli olacak ve her iki elinizi de kullanabileceksiniz. Genel olarak kendinizi daha dinç, daha hareketli ve belki de biraz daha genç hissedeceksiniz.
Mudralar yukarıdaki meditasyon oturuşu şeklinde de uygulayabilir. Bunu yaparken meditasyon tekniğinin şu temel şartlarını da dikkate almalısınız;
Kalça kemiğiniz ve omurganız dik olarak, sağlam bir altlıkta oturun. Dizleriniz zeminle bir ya da eşit yükseklikte olmalıdır (gerekirse diğeriyle aynı yükseklikte olması için, dizin altını bir altlık ile destekleyebilirsiniz)
Omuzlar gevşetilmiş olarak arkaya ve aşağıya doğru düşük, göğüs açık ve rahat olmalıdır
Bu konuya ilginç bir testle başlayalım; Başparmağınızı ve işaret parmağınızı birbirine değdiriniz ve bu esnada birkaç dakika olağanüstü güzellikte bir şeyi (bir doğa olayı, sportif bir başarı anı, alınan bir ödül…vs.) düşünün. Ne olduğu önemli değil yanlızca bu sizi pembe bulutların üzerine uçursun. Şimdi başparmağınızdan akan enerjiyi hissetmeye çalışın. Bitti! …Şimdi aynını bir kere daha yapın, fakat bu sefer düşündüğünüz şey sizi derinden etkileyen hüzünlü bir şey olsun. Parmağınızın enerjisini tekrar hissedin. Bir fark hissediyor musunuz? Enerjinin ikinci akışında ne kadar güçsüz olduğunun muhakkak farkına varmışsınızdır.
Bu testten sonra biraz dinlenin, paylaşımlarımız devam edecek. Sevgi ve bollukla kalın. Beklemek ve ummak insan bilgeliğinin iki temel direğidir…
Francesco Dominco Guerrazzi
Bir mudranın özünü eksiksiz olarak kavrayabilmek pek inandırıcı değildir. Gizemli olan daima tanrısal olana değmektir. Böylece her bir mudra bizleri kozmik şuura bağlayan özel bir bağ oluşturmaktadır.Yoga’nın en tanınmış el mudrası olan Chin-Mudra (yukarıdaki duruş) sembolü altında özellikle bu mana gizlidir. Başparmak kozmik (tanrısal) olanın sembolüdür ve işaret parmağı bireyselliğin (insanın) şuurunu temsil eder. Yoga’nın en son ya da duruma göre ilk hedefi insanın kozmik şuur ile bir birlik oluşturmasıdır. Bu duruşla insan kavuşma ve özlemini ifade eder.
MUDRALARIN KAYNAĞI
Mudraların Kaynağı bir muammadır. Mudralar çoğu kişinin sandığı gibi sadece Asya’da değil, Dünya’nın her yerinde bulunmaktadır. Kadim atalarımız ayinlerinde düşündüklerini, söylediklerini vurgulamak ve onaylamak istediklerinde bazı tavırlar uyguluyorlardı. Bu tavırların çoğu dinlerin ortaya çıkmasıyla yasaklandı. Bunun yanı sıra Hindistan’da mudralar dinsel uygulamalarının değişmez bir parçasıdır. Mudralar hindu tanrılarının tasvirlerinde büyük bir öneme sahiptirler. Onlar çeşitli tanrılarının beden duruşlarının ve sıfatlarının yanında, bu tanrılarının tamamlayıcı özelliklerini de tasvir etmektedirler.Yakaran, kendi ilahının mistik el duruşundan, onun özel kudretini, yetisini ve karakterinin gücünü görüyor.
Hint dansının Mudraları da aynı şekilde ve ölçüde tanınmaktadır. Bunda sözler olmaksızın el, göz ve beden hareketleriyle dramalar oynanmakta ya da dans şeklinde sunulmaktadır. Mudra uzmanı Ingrid Ramm-Bonwitt bunu olağanüstü güzel sözlerle tasvir etmektedir “Eller, büyük bir öneme sahip olan sembollerin taşıyıcılarıdır ve Doğu’da bunlar evrensel olarak kabul edilmektedir. Hint danscısı elleriyle tüm evrenin yaşamını ifade eder. Zengin bir sembolizme sahip bulunan dansın tavır dili çok sayıda yoruma imkan vermesi dolayısıyla, akıl için, sözün mümkün kılabildiğinden çok daha büyük bir öneme sahiptir. Mudraların spiritüel manası, kamil ifadesini Hint sanatında bulmaktadır. Hindu ve Budist sanatında tasvir edilen ilahların tavırları, onların işlevlerini sembolize etmekte ya da belli mitolojik gerçekleri çağrıştırmaktadır.”
Tarihler boyunca çeşitli kadim öğretilerde mudralar bulunmaktaydı ama mudraların kaynağı zamanların muammalığında hep kayıplara karışmaktadır. Defalarca olan yine vuku bulur ve kavranamaz olan gizemli olanla buluşur.
MUDRALAR NASIL UYGULANIR?
Mudra çizimleri ve örneklerini tanımlamaları, olumlamaları ve şifa yönleri ile paylaşmaya devam edeceğiz. Bu arada mudraların esrarlı, şifahi ve etkili uygulamalarını bilmek onlara erişmenin anahtarı olacaktır.
Elinize şekil verin ve parmaklarınızı her bir çizimde tasvir edildiği üzere tutun. Eller gevşemiş olmalı ve parmaklara çok hafif ve nazik bir baskı uygulanmalıdır. Buna rağmen bazı mudralarda bunun hiçte kolay olmadığını fark edebilirsiniz, Parmaklar engelleyici ve hareketsizdir, eller kayar ya da çabuk yorulabilir. Ellerin hareketliliği tüm bedenin hareketliliği üzerinde doğrudan bir etkisi vardır. Bedenin belli bir kısmında gerginsek, bu gerginlik ellerin belli noktalarında karşılığını bulmakta ve kendini buraya yansıtmaktadır. Hatta bir insanın yaşı dahi parmaklardan okunabilmektedir. Mudraların tasvir edildiği şekilde iki el ile uygulamak bazı kişiler için mümkün olmayabilir. Bu durumda, şayet düz tutulması gereken parmaklar kendiliğinden bükülüyorsa, bunları baldırlarınızın üstünde tutun ya da başka dayanak noktaları ile destekleyin. Zamanla çalışmalarınızda ilerlediğinizde parmaklardaki ya da ellerdeki gerginlik çözülecek ve dolayısıyla bunun karşılığı olan bedendeki bölge de rahatlayacaktır. Daha hareketli ve güçlü olduğunuz zaman ise, her durumda parmaklarınıza iyi davranın ve onları sevgiyle koruyun. Bir mudra, her ne için uygulanıyor olursa olsun, sadece şifa verici değildir, aynı zamanda kutsal bir tavır olmalıdır. Mudralar otururken, yatarken, ayaktayken ya da yürürken uygulanabilir. Sadece beden duruşunuzun simetrik ve merkezle bir dengede bulunmasına ve olabildiğince gevşemiş, rahat olmanıza dikkat edin. Uygulama esnasında bir sandalyede oturuyorsanız, sırtınız dik olmalı ve ayaklarınız yerle temas etmeli. Eğer yatıyorsanız, doğal olarak sırtüstü yatmak en uygunudur. Uygulama esnasında yürüyorsanız; bu durumda sakin ritmik uygun adımlar atmalısınız. Ayaktaysanız, bacaklarınız kalça genişliğinde birbirinden ayrı, dizler rahat ve ayak uçları karşıya bakıyor olmalıdır. Önemli olan rahat ve gevşemiş olmanızdır. Çünkü her gerginlik veya kasılma içsel enerjinizin akışını engeller oysa ki mudralarla yapmaya çalıştığınız yeni bir şeylerin akışını sağlamaktır.
Mudraları elinizden geldiğince iyi uygulayın ve bilin ki etkisi muhakkak görülecektir. Parmakları açık duruşta tutmak başlangıçta size çok enerjiye mal olabilir. Parmaklarınız yorgunluk gösterdiğinde serbest bırakın. Zamanla eliniz güçlenecek daha hareketli olacak ve her iki elinizi de kullanabileceksiniz. Genel olarak kendinizi daha dinç, daha hareketli ve belki de biraz daha genç hissedeceksiniz.
Kalça kemiğiniz ve omurganız dik olarak, sağlam bir altlıkta oturun. Dizleriniz zeminle bir ya da eşit yükseklikte olmalıdır (gerekirse diğeriyle aynı yükseklikte olması için, dizin altını bir altlık ile destekleyebilirsiniz)
Ellerinizi gevşemiş olarak baldırlarınızın üstüne yerleştirin
Omuzlar gevşetilmiş olarak arkaya ve aşağıya doğru düşük, göğüs açık ve rahat olmalıdır
Çene biraz geriye çekilmiş, ense uzun ve gevşetilmiş
Nefes dengeli, yavaş, akıcı ve ince
Meditasyonunuzu asla aniden bitirmeyin, bunu her zaman bir gerilme ve uzanma ile tamamlayın.
MUDRALARI NEREDE VE NE ZAMAN UYGULAYABİLİRSİNİZ?
MUDRALARI NEREDE VE NE ZAMAN UYGULAYABİLİRSİNİZ?
Bu konuya ilginç bir testle başlayalım; Başparmağınızı ve işaret parmağınızı birbirine değdiriniz ve bu esnada birkaç dakika olağanüstü güzellikte bir şeyi (bir doğa olayı, sportif bir başarı anı, alınan bir ödül…vs.) düşünün. Ne olduğu önemli değil yanlızca bu sizi pembe bulutların üzerine uçursun. Şimdi başparmağınızdan akan enerjiyi hissetmeye çalışın. Bitti! …Şimdi aynını bir kere daha yapın, fakat bu sefer düşündüğünüz şey sizi derinden etkileyen hüzünlü bir şey olsun. Parmağınızın enerjisini tekrar hissedin. Bir fark hissediyor musunuz? Enerjinin ikinci akışında ne kadar güçsüz olduğunun muhakkak farkına varmışsınızdır.
Bu testten sonra biraz dinlenin, paylaşımlarımız devam edecek. Sevgi ve bollukla kalın. Beklemek ve ummak insan bilgeliğinin iki temel direğidir…
Francesco Dominco Guerrazzi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder