Drudiler
Druidler ve makamları ile ilgili ilk kapsamlı objektif tanımlamayı Sezar, eseri De bello Gallico’nun(Gal Savaşı) 6. kitabı’nın 13.başlığı altında verir. Buna göre Gal toplumu üç sınıfa bölünmüştür.Pratikte hiçbir hakkı bulunmayan basit halk,asil şövalyeler ve Druidler.
Druidler kült faaliyetlerinde hazır bulunur, resmi ve özel kurbanları tedarik edip,dinsel ve kült yasalarını düzenler.Her yerden çok sayıda genç insan uzmanlık eğitimi için gelir ve Galiler onlara saygı besler; çünkü hemen hemen tüm ülkesel ve özel tartışmalı vakaları karara bağlarlar…Karar alıp, tazminat ve cezaları tayin ederler. Eğer bir şahıs yada grup kararlarınıa uymazsa, kült faaliyetlerine katılmaktan men edilir.
Druidler ve makamları ile ilgili ilk kapsamlı objektif tanımlamayı Sezar, eseri De bello Gallico’nun(Gal Savaşı) 6. kitabı’nın 13.başlığı altında verir. Buna göre Gal toplumu üç sınıfa bölünmüştür.Pratikte hiçbir hakkı bulunmayan basit halk,asil şövalyeler ve Druidler.
Druidler kült faaliyetlerinde hazır bulunur, resmi ve özel kurbanları tedarik edip,dinsel ve kült yasalarını düzenler.Her yerden çok sayıda genç insan uzmanlık eğitimi için gelir ve Galiler onlara saygı besler; çünkü hemen hemen tüm ülkesel ve özel tartışmalı vakaları karara bağlarlar…Karar alıp, tazminat ve cezaları tayin ederler. Eğer bir şahıs yada grup kararlarınıa uymazsa, kült faaliyetlerine katılmaktan men edilir.
Bu onlar için en ağır cezadır. Bu şekilde men edilenler tanrı ve insan hukukuna karşı cürüm işlemiş sayılır ve ağır zarar görmemek için herkes bu kimselerden uzak durup konuşmamaya özen gösterir; yalvarsalar bile onlara ne eski meşru konumları,ne de herhangi bir onur mevkii verilir.
Sezar’ın raporuna göre bütün Gali Druidler’in üzerinde,’’onların üzerinden en fazla etkiye sahip’’ bir Druid bulunur. Yani kendi makam otoritesi bulunan formal bir makam olmadığı sanılır. Bu Druid kardinalinin ölümünden sonra halefleri de yine formal seçilmez., bilakis Druidler şöyle bamakam gelir,’’Görülen saygıda diğerlerinin üzerinde bulunan varsa yada birden fazla eşit dereceli bulunduğunda, Druidler’in oy birliği ile seçilir; ara sıra üstünlüğü sağlamak için silahla bile savaşırlar.’’Druidler’in hepsi yılda bir kez Karnut’ların kabile bölgesinde ki kutsal bir yerde toplanırlar,’’çünkü bu bölge Bütün Galya’nın ortası sayılır. Oraya ihtilaflı durumu olan, her yerden insanlar gelir ve kararlara itaat ederler.’’ Sezar zamanında Druidler’in eğitim merkezleri Britanya’da, yani Bretagne bölgesinde, kanala adalarında ve İngiliz adaları’nda bulunmaktadır. Sezar şöyle devam eder :
Druidler genelde savaşa katılmaz ve diğerleri gibi vergi de vermezler. Askeri hizmetten muaftırlar ve zaten bütün hususlarda serbesttirler. Böylesi büyük imtiyazlara heveslenen birçok kişi kendiliğinden veya velileri ya da akrabaları tarafından onlara gönderilir. Orada, söylendiği gibi, çok sayıda mısrayı ezbere öğrenirler. Bu neden bazıları 20 yıl eğitimde kalır.
Druidler’in hemen hemen tüm menfaatleri için, Yunan eserlerinin özel kamuya açık bütün eserlerinden faydalanmasına rağmen, Druidler’in öğretisi yazılmamalıdır. Sezar onların öğretileri hakkında şunları söyler:
Her şeyden önce ruhun yok olmadığı ve ölümden sonra birinden diğerine geçtiği konusundan ikna
etmeye çalışırlar ve böylece cesaretin özellikle uyarılarak ölüm korkusunun etkisini kaybettiğine inanırlar.Gezegenler ve hareketleri, kainatın ve dünya çevresinin büyüklüğü, nesnelerin varlığı, ölümsüz Tanrıların şiddeti ve hükümranlık alanları hakkında da çok tartışırlar ver bunların hepsini gençlere aktarırlar.
Daha geç dönemdeki yazarlar Druidleri sınıflara ayırırlar. Bunlar Sicilyalı Diadoros’a göre, lire benzer enstrümanlar eşliğinde şarkılarını,’’kısmen methiyeler,kısmen taşlamalar.’’ İcra eden Bard’lardır. Keltlerde,’’çok fazla saygı gösterilenler’’,’’tanrsıal şeyleri de bilen ve Druid olarak adlandırılan filozoflardır.’’ Üçüncü sınıfı,’’yine büyük saygı gösterilen Vate’ler oluşturur. Bu kişiler kuş uçuşuna ve kurbanlık hayvanlara bakarak kehanette bulunur ve bütün halk onlara inanır ve uyar.’’ Diadorus Vate’lerin insan kurbanlarından da bahseder:
Özellikle belirli bazı durumlarda geleceği araştırmak için çok dikkat çekici ve neredeyse inanılmaz yöntemleri vardır. Çünkü bir insanı takdis ederler ve göğsüne, diyaframın hemen üstüne bir kılıç sokarlar ve vurulan kurban yere düşer. Yere düşüş şeklinin yanı sıra el ve ayaklarının kasılmaları ve kanın akış şekline göre, eski ve uzun süreli incelemeler ile elde edilen deneyimler sayesinde geleceği yorumlarlar.
Diadorus, bir ‘’filozof’’ yani bir Druid çağrılmadan, hiçbir kurbanın verilmediğini özellikle belirtir. Keltler’de gerçekten insanların kurban edildiği tartışılmazdır. Daha ayrıntılı durumlar, örneğin ‘’belirli önemli vakalar’’ ve hangi ‘’imsanların kutsandığı’’ konuları kesin olarak bilinmemektedir. Manchester’in güneyindeki Wilslow’a bağlı Lindow Moss’taki sansasyonel buluntu’’Lindow Adamı’’ nın, gönüllü olarak kurban ölümünü seçmiş bir soylu ve büyük olasılıkla bir Druid olduğu sanılmaktadır.
Druidler’in en bilinen meşe-ökseotu-kültü merasimi ve Druidler’in takvimlerinde bulunan az sayıdaki notlardan birisini Plinius Doğa tarihi adlı kitapta aktarmaktadır.
Druidler… ökse otunu ve onun üzerinde büyüdüğü ağacı, sadece meşe olması durumunda, her şeyden kutsal sayalar.Meşe korluğunu seçerler ve hiçbir kurbanı bu ağacın yaprakları olmadan ifa etmezler, zaten isimlerini Yunanca bu kelimeden (drys:Meşe,yapraklı ağaç) almışlardır. Zira meşelerin üzerinden büyüyen her şeyin gökten geldiğine ve söz konusu ağacın tanrı tarafından seçildiğine inanırlar.Ancak ökseotu Galya’da nadiren bulunur ve eğer bulunursa, özellikle Druidler’de ayların ve yılların başlangıcını yapan ve 30 yılda yeni bir zaman bölümünü oluşturan,ayın altıncı gününde , ayın halihazırda yeterince kuvvetli olduğu ve henüz yarımay olmadığı bir günde, büyük bir saygıyla kopartılır. Ökseotuna kendi dillerinde,’’her şeyi iyileştiren’’ derler. Kendi geleneklerine göre kurbanı ve ağaç altındaki ziyafeti hazırlayıp, boynuzları ilk kez dönen iki büyük boğa getirirler. Beyaz bir giysi giymiş rahip ağaca tırmanır ve ökse otunu altın bir bıçakla keser: Ökseotu beyaz bir bezle tutulur. Ardından kurbanlık hayvanları keserler ve tanrıdan, hediyeyi verdiği kişilere, şans bahşetmesini dilerler. Bir içecekle alınan ökseotunun, her verimsiz hayvana verimlilik sağladığını ve bütün zehirlere karşı bir ilaç maddesi sayıldığını düşünürlerdi.
Druidler’in üç sınıfı büyük bir olasılıkla birbirinden katı bir şekilde ayrılmıyordu, büyük bir ihtimalle Vate ve Bard tanımlamaları öncelikle sırf Druidler’in belirli uzmanlıklarını belirtiyordu. Kadın Druidler sadece İrlanda da ve şair ila kahin uzmanı olarak bilinirler. Hristiyanlaşma ile birlikte Druidler’in etki ve güçleri gitgide azaldı.
Bakınız - Kelt Mitolojisi
Sezar’ın raporuna göre bütün Gali Druidler’in üzerinde,’’onların üzerinden en fazla etkiye sahip’’ bir Druid bulunur. Yani kendi makam otoritesi bulunan formal bir makam olmadığı sanılır. Bu Druid kardinalinin ölümünden sonra halefleri de yine formal seçilmez., bilakis Druidler şöyle bamakam gelir,’’Görülen saygıda diğerlerinin üzerinde bulunan varsa yada birden fazla eşit dereceli bulunduğunda, Druidler’in oy birliği ile seçilir; ara sıra üstünlüğü sağlamak için silahla bile savaşırlar.’’Druidler’in hepsi yılda bir kez Karnut’ların kabile bölgesinde ki kutsal bir yerde toplanırlar,’’çünkü bu bölge Bütün Galya’nın ortası sayılır. Oraya ihtilaflı durumu olan, her yerden insanlar gelir ve kararlara itaat ederler.’’ Sezar zamanında Druidler’in eğitim merkezleri Britanya’da, yani Bretagne bölgesinde, kanala adalarında ve İngiliz adaları’nda bulunmaktadır. Sezar şöyle devam eder :
Druidler genelde savaşa katılmaz ve diğerleri gibi vergi de vermezler. Askeri hizmetten muaftırlar ve zaten bütün hususlarda serbesttirler. Böylesi büyük imtiyazlara heveslenen birçok kişi kendiliğinden veya velileri ya da akrabaları tarafından onlara gönderilir. Orada, söylendiği gibi, çok sayıda mısrayı ezbere öğrenirler. Bu neden bazıları 20 yıl eğitimde kalır.
Druidler’in hemen hemen tüm menfaatleri için, Yunan eserlerinin özel kamuya açık bütün eserlerinden faydalanmasına rağmen, Druidler’in öğretisi yazılmamalıdır. Sezar onların öğretileri hakkında şunları söyler:
Her şeyden önce ruhun yok olmadığı ve ölümden sonra birinden diğerine geçtiği konusundan ikna
etmeye çalışırlar ve böylece cesaretin özellikle uyarılarak ölüm korkusunun etkisini kaybettiğine inanırlar.Gezegenler ve hareketleri, kainatın ve dünya çevresinin büyüklüğü, nesnelerin varlığı, ölümsüz Tanrıların şiddeti ve hükümranlık alanları hakkında da çok tartışırlar ver bunların hepsini gençlere aktarırlar.
Daha geç dönemdeki yazarlar Druidleri sınıflara ayırırlar. Bunlar Sicilyalı Diadoros’a göre, lire benzer enstrümanlar eşliğinde şarkılarını,’’kısmen methiyeler,kısmen taşlamalar.’’ İcra eden Bard’lardır. Keltlerde,’’çok fazla saygı gösterilenler’’,’’tanrsıal şeyleri de bilen ve Druid olarak adlandırılan filozoflardır.’’ Üçüncü sınıfı,’’yine büyük saygı gösterilen Vate’ler oluşturur. Bu kişiler kuş uçuşuna ve kurbanlık hayvanlara bakarak kehanette bulunur ve bütün halk onlara inanır ve uyar.’’ Diadorus Vate’lerin insan kurbanlarından da bahseder:
Özellikle belirli bazı durumlarda geleceği araştırmak için çok dikkat çekici ve neredeyse inanılmaz yöntemleri vardır. Çünkü bir insanı takdis ederler ve göğsüne, diyaframın hemen üstüne bir kılıç sokarlar ve vurulan kurban yere düşer. Yere düşüş şeklinin yanı sıra el ve ayaklarının kasılmaları ve kanın akış şekline göre, eski ve uzun süreli incelemeler ile elde edilen deneyimler sayesinde geleceği yorumlarlar.
Diadorus, bir ‘’filozof’’ yani bir Druid çağrılmadan, hiçbir kurbanın verilmediğini özellikle belirtir. Keltler’de gerçekten insanların kurban edildiği tartışılmazdır. Daha ayrıntılı durumlar, örneğin ‘’belirli önemli vakalar’’ ve hangi ‘’imsanların kutsandığı’’ konuları kesin olarak bilinmemektedir. Manchester’in güneyindeki Wilslow’a bağlı Lindow Moss’taki sansasyonel buluntu’’Lindow Adamı’’ nın, gönüllü olarak kurban ölümünü seçmiş bir soylu ve büyük olasılıkla bir Druid olduğu sanılmaktadır.
Druidler’in en bilinen meşe-ökseotu-kültü merasimi ve Druidler’in takvimlerinde bulunan az sayıdaki notlardan birisini Plinius Doğa tarihi adlı kitapta aktarmaktadır.
Druidler… ökse otunu ve onun üzerinde büyüdüğü ağacı, sadece meşe olması durumunda, her şeyden kutsal sayalar.Meşe korluğunu seçerler ve hiçbir kurbanı bu ağacın yaprakları olmadan ifa etmezler, zaten isimlerini Yunanca bu kelimeden (drys:Meşe,yapraklı ağaç) almışlardır. Zira meşelerin üzerinden büyüyen her şeyin gökten geldiğine ve söz konusu ağacın tanrı tarafından seçildiğine inanırlar.Ancak ökseotu Galya’da nadiren bulunur ve eğer bulunursa, özellikle Druidler’de ayların ve yılların başlangıcını yapan ve 30 yılda yeni bir zaman bölümünü oluşturan,ayın altıncı gününde , ayın halihazırda yeterince kuvvetli olduğu ve henüz yarımay olmadığı bir günde, büyük bir saygıyla kopartılır. Ökseotuna kendi dillerinde,’’her şeyi iyileştiren’’ derler. Kendi geleneklerine göre kurbanı ve ağaç altındaki ziyafeti hazırlayıp, boynuzları ilk kez dönen iki büyük boğa getirirler. Beyaz bir giysi giymiş rahip ağaca tırmanır ve ökse otunu altın bir bıçakla keser: Ökseotu beyaz bir bezle tutulur. Ardından kurbanlık hayvanları keserler ve tanrıdan, hediyeyi verdiği kişilere, şans bahşetmesini dilerler. Bir içecekle alınan ökseotunun, her verimsiz hayvana verimlilik sağladığını ve bütün zehirlere karşı bir ilaç maddesi sayıldığını düşünürlerdi.
Druidler’in üç sınıfı büyük bir olasılıkla birbirinden katı bir şekilde ayrılmıyordu, büyük bir ihtimalle Vate ve Bard tanımlamaları öncelikle sırf Druidler’in belirli uzmanlıklarını belirtiyordu. Kadın Druidler sadece İrlanda da ve şair ila kahin uzmanı olarak bilinirler. Hristiyanlaşma ile birlikte Druidler’in etki ve güçleri gitgide azaldı.
Bakınız - Kelt Mitolojisi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder