Şahmeran Efsanesi ve Mitolojik Kaynakları

 


Anadolu'nun sadece sözlü halk edebiyatında değil, el sanatlarında da etkisini sürdüren bir efsanedir. Şahmaran yada Şahmeran. Özellikle genç kızların çeyizlerinde ki işlemelerde ve duvar resimlerinde kem gözlerden korunmak için kullanılmaktadır.

Kimilerine göre Ceyhan ile Misis arasında Ortaçağda yapılan Yılan kalede yaşamıştır. Bu söylencenin izleri Adana’nın selle, Ceyhan’ın yelle, Misis’in yılanla gideceği şeklindeki bir tekerlemeyle bütün canlılığını korumaktadır.

Bu tekerlemede Yılan kalenin koruyucu yılanlarının efendileri Şahmeran’ın öldürüldüğünü bilmedikleri ve bunu duydukları gün insanlardan intikam almak için Misis’e inerek insanları öldüreceklerine inanılır. Evliya Çelebi Seyahatnamesinde Yılankaleden bahsederken ”Evsafı Kal’ai şah Maran” yani Şahmaran Kalesi olarak söz eder ve bu kalede sürü sürü yılanın yanında boynuzlu ve ensesi tüylü bir yılanın görüldüğünü yazar. (Evliya Çelebi,1935:340)

Misis’te, Tarsus’ta ya da herhangi bir yerde anlatılan efsanelerde yoksul bir ailenin oğlu olan Lokman’ın odunculuk yaparak geçimini sağlarken Şahmeran’la tesadüfi karşılaşması anlatılır. Bu karşılaşmadan sonra Lokman uzunca bir süre Şahmeran’ın himayesinde yaşar. Daha sonra Lokman Şahmeran’ın yaşadığı yeri kimseye söylemeyeceği sözünü vererek evine döner. Ülkenin hükümdarının bir gün amansız bir hastalığa yakalanması ve hastalığın tek çaresinin Şahmeranın etinde olması üzerine Lokman’dan zorla Şahmeran’ın yeri öğrenilir. Şahmeran Lokman’ın ihanetine karşılık yine de ona iyilik yapar. Kesildikten sonra etinin kaynatılan ilk suyunun zehirli, ikinci suyunun ise şifalı ve iksirli olduğunu söyler. İkinci suyu içen Lokman bütün hastalıkların çaresini de bulmaya başlar.

Şahmeran’ın ölümü Medusa’nın ölümüne benzer. Her iki ölümle ele geçen sihirli güç insanlığın sağlık ve şifa bulması için kullanılmıştır. Yunan mitolojisinde geçen Gorgo canavarlarının mı Şahmeran’a mı yoksa Şahmeranın mı Gorgolara kaynak olduğu düşüncesi tartışılmaktadır. Özellikle Hesiodos’un Tanrıların Doğuşu adlı eserinde anlatılan Ekhidna Şahmerana çok benzerlik göstermektedir.

Hesiodos eserinde ;

“Ne ölümlülere, ne de ölümsüzlere benzeyen.
Bir mağarada doğdu bu azgın yürekli
Ekhidna.
Yarı bedeni bir genç kızdı onun,
Güzel yanakları ve gözleri fıldır fıldır,
Yarı bedeniyse koskoca bir yılandı, korkunç,
Her yanı benek benek amansız bir yılan
Yerin gizli deliklerinde kaybolan;
Mağarasında otururdu Ekhidna,”

diyerek tanımlamıştır Ekhidna’yı (Eyuboğlu, Erhat,1977:114). Mitolojiye göre Ekhidna’nın ini Arima dağları denen Kilikya’da yerin altındadır. Yani efsanenin kaynağı Kilikya bölgesi olsun ya da olmasın yaşadığı yer burasıdır.

Efsanelerin çoğunda Şahmeran erkek olarak ifade edilir. Fakat özellikle Tarsus dahil olmak üzere Anadolunun her yerinde kullanılan Şahmeran motifinde Şahmeran kadın olarak resmedilir. Öykülerdeki bu cinsiyet değişikliği belki adının başındaki Şah kelimesinden kaynaklanmaktadır.

Efsanenin Hatti ve Hurrilerin etkisindeki Hitit mitolojisinden de izler taşıdığı düşünülmektedir. Hatti kökenli olan gök tanrısı Telepinu’nun Illuyanka ejderi ile savaşı Hitit mitolojisinin bir parçasıdır. Telepinu mitosunun ele geçen iki anlatısının birinde Illuyanka adlı ejdere yenilen gök tanrısı, ejderi yenmek için tanrıça İnar’ın Hupasiya adlı bir ölümlüye aşkını vaat etmesini kullanır. Aşka karşılık bu ölümlü, Illuyankayla yer içer, onu sarhoş eder. Bu fırsattan yararlanan gök tanrısı gelir, ejderi öldürür. Diğer hikayede ise gök tanrısını yenen Illuyanka gök tanrısının yüreğini ve gözlerini alır. Gök tanrısı öç almak için Arm adlı bir ölümlünün kızıyla evlenir ve ondan bir oğlu olur. Oğul büyüyünce ejderin kızıyla evlenir ve babasının yüreğiyle gözlerini geri alır. Gök tanrısı eski gücüne kavuşunca ejderi öldürmeye gider. oğlu araya girerek “Ejderi öldüreceksen beni de öldür ” der ve babası oğluyla beraber ejderi öldürür. Bu efsanenin benzeri Yunan mitolojisinde de vardır. Zeus ile Typhon arasında geçen savaşta, Illuyanka efsanesinin ana öğeleri bulunur (Akurgal,1993:107).

Typon omuzlarından yüz yılan başının yükseldiği, korkunç bir tanrı olarak ifade edilir. Yanardağ tanrısı olarak da tanımlanır. Ekhidnayla birleşerek korkunç canavarlar üretmişlerdir(Erhat,1989:316).

Helen anlatısında Typhon tanrı Zeus’un yüreğini ve gözlerini değil, kollarının ve bacaklarının kas lifini almıştır.Bu örnekte ejderin gözcülüğünü yapan kızını Aigipan adlı bir kadın oyalarken Zeus’un kas liflerini tanrı Hermes geri alır. Efsanenin Kilikya bölgesinden geldiğini de yer adları açığa vurur. Helen anlatısında Typhon’un oturduğu yer Mersin civarınaki Korykos mağarasıdır. Adı geçen Casius Dağı ise Antakya yakınlarındadır. Efsanelerin hepsinde bir ölümlünün ihaneti söz konusudur.

Kimilerine göre Typhon’la Ekidna’nın kızı olan ve Odyseia’da sözü geçen mitolojik deniz canavarı Skylla da Şahmeran’a benzerlik gösterir. Skylla M.S. III. yüzyılda Tarsus sikkelerinin üzerine de basılmıştır. Sikkenin ön yüzünde Şua taçlı PUPIENUS arka yüzünde cepheden duran SCYLLA vardır. (SNG Levante 1633 ) Kaynağı ne olursa olsun bu gün hala Misis yakınında Çokçapınar köyünde Şahmeran Mağarası adı altında bilinen kutsal bir mekan vardır.
Şahmeran Efsanesi ve Mitolojik Kaynakları Şahmeran Efsanesi ve Mitolojik Kaynakları ParanormalTR Anadolu'nun sadece sözlü halk edebiyatında değil, el sanatlarında da etkisini sürdüren bir efsanedir. Şahmaran yada Şahmeran. Özellikl... 4.5 5

Hiç yorum yok:

Copyright © Paranormal Olaylar. All Rights Reserved